Özgür Özel: Taksim’i kapatmak Anayasa’yı tanımamaktır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamalarına kapatılmasına ilişkin “Taksim’i kapatmak Anayasa tanımamaktır. Yarın Beşiktaş’tan, Saraçhane’den Taksim’e yürünecekse Cumhuriyet Halk Partisi de orada olacaktır” şeklinde konuştu.

CHP Lideri Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamalarına kapatılmasını eleştiren Özel, kararın Anayasa’nın ihlali anlamına geldiğini söyledi.

‘İKTİDARIN GÜÇLÜSÜ RIZAYLA TESİS EDİLEN, DEMOKRASİYLE KORUNANDIR’

Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Türkiye’de bundan sonraki süreçte de futbolun hepimizin dostluğuna katkı sağlamasını ümit ederek Amedspor’u tebrik ediyorum.

Geçtiğimiz hafta 1 Mayıs’ta Taksim’in kapatılması kararından dönülmesini talep etmiştim. Sorumluluk almaya hazır olduğumuzu, meydandaki kutlamalara izin verilmesini talep etmiştik. Dün Sayın İçişleri Bakanı’nı aradım, talebimi, taahhüdümü ifade ettim. İşbirliği teklif ettim. Kendisi bana birtakım mahsurları, istihbaratları gerekçelendirerek buna izin vermeyeceklerini tekrar etti. Olumlu bir yaklaşım içindeydi.

Taksim, Gezi Parkı birileri tarafından kendi egemenlik sancaklarıymış da egemenliklerini kaybedeceklerini sanıyorlar. Siz bir yasaklamayla egemenlik korumaya başladıysanız orada iktidardan bahsedilemez. İktidarın güçlüsü rızayla tesis edilen, demokrasiyle korunandır. 

‘TAKSİM’İ KAPATMAK ANAYASA TANIMAMAKTIR’

Buradan çağrımı yinelemek istiyorum. Bugün sayın Kurtulmuş ile görüştük. Anayasalar her doğan için yapılır, Erdoğan için Anayasa yapılmaz. Anayasa’lar aşkın zamanlı metinlerdir. 

Anayasa bir demokrasinin elbisesiyse sen mevcut Anayasa’ya uymuyorsan yenisini alsan ne olur eskisinde kalsan ne olur?

Taksim’i kapatmak Anayasa tanımamaktır. Can Atalay’ı bırakmamak Anayasa’yı tanımamaktır. Gezi tutuklularını Silivri’de tutmak Anayasa’yı tanımamaktır. İktidar ortağınızın Anayasa Mahkemesi kapatılsın çağrıları Anayasa tanımamaktır. 

Hak-İş’in yaptığı kutlamaya da gideceğiz, Türk-İş’in kutlamasına da gideceğiz. Zaman zaman farklı düşünsek de her şehirdeki kutlamalara gideceğiz. Yarın Beşiktaş’tan, Saraçhane’den Taksim’e yürünecekse Cumhuriyet Halk Partisi de orada olacaktır.

Bu ülkenin askeri de polisi de emekçidir. Onlara kanunsuz emirler verenler yüzünden uygulamak zorunda oldukları kararlar o kardeşlerimizin kişisel kararları değildir. 1 Mayıs’ta güvenlik güçleri ile çatışma görüntüleri görmek istemediğimizi belirterek tüm kamu görevlilere sorumluluğa davet ediyorum.

ODTÜ’YÜ HATIRLATTI: ‘AKLINIZI BAŞINIZA ALIN’

ODTÜ’de Devrim Stadı’nda mezuniyet yapılmasına izin vermeyenlerin, ABD’deki eylemleri övmesi ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. ODTÜ’deki Devrim Stadı’na silinemez ‘Devrim’ yazısını yazan, Filistin Davası’nda hepimizin önderi Deniz Gezmiş’tir. Aklınızı başınıza alın.  

MEB 85 bin ücretli öğretmen çalıştırıyor. Diğer taraftan 85 bin öğretmen atama bekliyor, atanmıyor. Mülakat kaldıracak deniliyor, mülakat gibi mülakat gibi yapıyorlar. Bundan 22-23 yıl önce 68 bin atanmayan öğretmen var, atamayacaksan niye okutuyorsun diyen Erdoğan, 1 milyon öğretmeni okutmuş ve atamamıştır. O hesabı şimdi size soruyoruz; madem atamayacaksınız niye okuttunuz?

Bugünlerde müfredat değişikliği gündemde. Ak Partili kadın seçmen evladının eğitimine yüz üzerinden 19 veriyor. Bize bağlı olsun, potansiyel seçmen olsun isteniyor. Ak Parti’ye oy veren seçmenlere sesleniyorum. Seçimi Kemal beyin kazandığını düşünelim. Hepimizin evlatlarının okuyacağı müfredatını, kendi partisinin sloganını koyduğunu düşünün. Ne hissedersiniz?

‘İSRAFIN KAYNAĞI OLANLAR İSRAFI DURDURAMAZLAR’

On yılda hazırladık, 7 günde görüş verin diyor. Bu ülke haftalar süren Milli Eğitim Şuraalarını biliyor. Bu müfredatı elbette çalışacağız, eleştireceğiz. Ancak bir oldu bittiyle, müfredat yapılması son derece sakıncalıdır. İlgilileri uyarıyorum.

Bugüne kadar 7 tane kamuda tasarruf genelgesi yayınladılar. Sekizincisi gelecek. Türkiye’deki nüfusun yüzde 65’ini yönetiriz. Verginin yüzde 85’i bizim yönettiğimiz kentlerde olduğu bir durumda tasarruf çalışmalarının dışında kalamayız.

Tasarruf genelgesi ile israfı bitiren kötüye harcamanın ortadan kalktığı, paranın gerçek hak edenlere harcandığı bir süreci başlatıyoruz.

İsrafın kaynağı olanlar israfı durduramazlar. İtibardan tasarruf olmaz diyenler kamuyu tasarrufa ikna edemezler. Ama biz CHP olarak tasarruf genelgesi uyarız.”